zygmunt baumann

polonyoalı sosyolog'tur. sosyolojik düşünmek kitabının yazarıdır

"ahlaki bakımdan olgun kişiler, bilinmeyene ihtiyaç duyan, hayatlarında belli bir anarşi olmaksızın kendilerini eksikli hisseden, içlerindeki ötekiliği sevmeyi öğrenen insanlardır." "sigmund freud bugün burada bizimle konuşuyor olsaydı, fazlasıyla özgürlüğe doğru kaydığımızı ve bunu farkettiğimiz için de güvenliğe yöneldiğimizi söylerdi. büyük bir ihtimalle, eninde sonunda yeniden, güvenlikten özgürlüğe doğru savrulacağız."

--- spoiler --- franzen ın (bkz: jonathan franzen) vurguladığı gibi "kendi yarattığımız filmlerde oynuyoruz, sürekli kendimizi görüntülüyoruz, fareyi tıklıyoruz ve makine bize kendimizi becerikli hissettiriyor... biriyle arkadaş olmak, bizi pohpohlayanlara sadece bir yenisini daha eklemek anlaımna geliyor. bu arada franzen, sempatik olmaya çalışmak sevgiye dayalı bir ilişkiye uygun değildir diye de ekliyor. --- spoiler ---

konulara akademik olarak yaklaşıp konuyla sıfır alaka bir insana bile bunu anlatabilen bir insan bu yüzden çok başarılı buluyorum. hani derler ya bir şeyi bilmiyorsan anlatamazsın diye. öyle işte Azınlığın Zenginliği Hepimizin Çıkarına mıdır? kitabına başlamışken yazmak istedim sadece :)